Ruh bilimi psikiyatri, psikoloji, astroloji, okült bilimler, gizli ilimler, en derin bilgiler, gizemli konular, skandallar,  sırlar, ruhsal durum, krizli değişim ve dönüşüm, transformasyon, düşmanın kaleleri, karmaşa, kaos, mücadele, sözlü saldırılar, kronik hastalıklar, ölüm- ölümötesi, egonun ölümü ve küllerinden yeniden doğuş, ruhun uyanışı, içimizdeki gizli güç, Kundalini enerjisinin açığa çıktığı ev. Hint astrolojisinde tüm bunlar 8. evin konularıdır. Derinliklerin bilgisidir. Ruhun derinliklerinin bilgisi de 8. evle ilişkilendirilir. Bu açıdan bakarsak psikiyatri ve Jyotish’in (ışığın bilgisi) konusu insan ruhudur. Ruhun sırları, ruhun uyanışı ve sonucunda Aydınlanır insan.
8. ev, 1.evin/ asendantın yani persona-sosyal kimliğin, kişiliğin ölümüdür. Zorluklar karşısında karmaşaya düşüp değişim dönüşüm geçireceği ve içerde yatan özbenliğin ortaya çıkışını, yepyeni bir formda yeniden doğuşu simgeler. Ruh burda uyanır. Küllerinden yeniden doğar.
Özellikle Ay’a göre 8.evden Satürnün transiti oldukça bunalımlı krizli bir süreçtir. Bu döneme vedik astrolojide Asthama Satürn dönemi denir. Ay bilinçdışı zihin ve derin duyguları temsil eder. Asthama süreci, Ruhun yeniden doğuş sancılarına öncülük eder. 8.evde stelyum varsa, asendant yöneticisi/ kişisel gezegenler veya natal  rahu ketu da burdaysa, asthama satürn dönemi çok sarsıcı geçecek demektir. Hele ki 8.evle ilgili bir gezegenin dasa/antardasa dönemindeysek herşey üstüste biner. Zihin artık sırtında taşıdığı yükleri kaldıramaz hale gelir ve çatırdamaya başlar.

Jung’ın Ruh Teoremi

Jungun ruh teoremi Vedik astroloji de nasıl şekil bulur.

 

 

Shadow 

İç dünyamızda yer alan ruhun gölge tarafı, utandığımız sıkıldığımız taraflarımızdır.  Çoğu zaman da etrafımızdaki insanlarda kusur olarak sıkça eleştirdiğimiz, ayıpladığımız, bazen nefretle kınadığımız şeyler de olabilir bunlar. Mesela korkaklık, para budalası olmak, aşırı cinsel dürtülerle ahlak dışı hayat sürmek, yalan dolan, fitne, dedikodu, kirli işler, hırsızlık, kıskançlık, şöhret düşkünlüğü, aldatma ve aklınıza gelebilecek etrafta görüp beğenmeyip laf ettiğiniz her türlü negatif özellik olabilir. Aslında kendi içimizde de var olan ama kabullenmekten yüzleşmekten kaçındığımız gölge boyutumuz. Çoğu zaman bastırdığımız. Çevreye yansıttığımız. Ama bizim kendi gerçekliğimiz.

Bazen de içten içe imrendiğimiz ama yapmaya cesaret edemediğimiz bir yaşam tarzı da iç dünyamızda gizli ama dipdiri varolan gölge yanımızdır. İdolümüz olan kişilerin hayatları gibi. Belki yeterli cesaretimiz olsa bizim de sahip olabileceğimiz hayatlardır. Hep olumsuz özellikler değil, içimizde gizli cevher de gölge tarafta yerini alır. Bir gün gerçekleştirilmeyi bekler.

İçinde melek yada şeytan yatanlar.

Tüm bunlar ZİHİN içinde BİLİNÇDIŞINDA gizlidir. Zihinsel Farkındalık geliştirmek mutluluk için çok önemli. Gölge tarafıyla yüzleşemeyenler üstüste tekrar eden,  çevresindeki insanlardan gelen acı deneyimlerle sarsılıyorlar. Oysa dış dünya hayatındaki gerçekleşen senaryo, iç dünyanın dışa yansıması.

Sürekli eşinden şikayet eden bir kadın dönüp kendi içine bir göz atsın. O erkek arketipini kendi içinde yaratan kendi geçmişidir.

İçinde yatan ANİMUS, eşinde vücut bulur.

Anima ve Animus

Her erkeğin içinde bir parça dişil ve her kadının içinde bir parça eril özellik bulunmaktadır. Bu karşı cins özelliklerinin temel işlevi, eş seçiminde karşımıza çıkar. Jung, buna; “Bir erkek, eşini seçerken kendi bilinçaltındaki dişiye karşılık gelen, kendi ruhunun yansımasını hiç tereddütsüz kabul edecek bir kadını cezbetmeye çalışır.” sözleriyle açıklık getirmiştir. Erkeğin içindeki dişil arketip anima, kadının içindeki eril arketip ise animus olarak adlandırılmıştır.

https://www.freudyen.com/blog/soz/arketip-nedir.html | Freudyen


RUH TAMAMLAYICISINI DİĞER YARISINI ARAR.

Yıldız haritası kişinin dünyaya yansımasıdır.

Aynı zamanda ruhun yol haritası.

2.ev ve 4.ev ruhsal oluşumun temelidir. Aile mekanizması (2.ev),  ve annenin (4.ev) çocuğa yaklaşımı, koşulsuz sevgisi, sevgisizliği, uzaklığı, yakınlığı, hoşgörüsü, aşağılaması, kusur bulması, sürekli  eleştirmesi, değersizleştirmesi yada şefkatle kucaklaması veya anne kaybı, terketmesi veya erken ölümü gibi durumlar, Ruh’un gelişimi açısından belirleyicidir. Ego ve iç dünya 2. ve 4.ev safhasında şekillenir.

7.ev eşimiz, ortağımız, karşı taraftır. Ama aslında  içimizde gizli gölge dünya eşte şekil bulur. Eşin enerjisi aynadan yansır kendimize geri döner.

Vedik astroloji haritasındaki evler belli kişileri ve konuları temsil eder. 2.ev aileyi, 3.ev kardeş, yakın çevre ve komşular, 4.ev anne, 5.ev çocuklar, 6.ev düşmanlar, 7.ev eş, 8.ev eşin ailesi, 9.ev baba, öğretmenler, 10. ev patron, yöneticiler, 11.ev arkadaşlar, abi, abla, 12. ev gizli düşmanları yansıtır. Vedik haritamız, dünyamızın kişilerde yansıması.
Dünya bir ayna.
Biz aslında dünyayla kavga ederken, kendimizle kavga ediyoruz.

Sorun dışarda gibi görünse de aslında kavgamız kendimizle.

Ruh, kendi derinliklerinde yatan diğer yarısını, ruh eşini arar durur. Kendine, derin duygularına yabancı, uzak yaşadığı ve kendini iyi tanımadığı için, beyhude yere onu dışarda arar. Esasen kendinden başka kimseye ihtiyacı yoktur. Yeter ki BÜTÜNSELLİĞİNİ KEŞFETSİN.

İlişkilerde gerçek mutluluğu asıl o zaman yakalayacaktır. Kendini tanıyan, TAM olmuş insan. Dış dünyadan hiç bir beklentisi olmayan. Kendiyle barışık. Huzur içinde. Kendine yeterli. Kimseye bağımlı olmayan. Tamamen özgürleşmiş. Karşılıksız seven. Beklentisiz veren. Gücünü ışığını kendi içinden alan. Hoşnut.

Persona/ Ego

Dış dünyaya açılan kapı. Dünyada başarılı olmak, iyi bir yer edinmek, güzel bir hayat kurmak, çevremizde ailede sevilen sayılan, değer gören biri olmak, işinde başarılı olmak için geliştirdiğimiz kişilik yapısıdır. İçsel yapıyla dış dünya arasında irtibat kuran bilinçli yapıdır. Vedik Astrolojide yükselen burçla karakterizedir.

Freudun ruh hipotezi

Freud, Ruhun bütünsel bir varlık olmadığını ve üç kısımdan oluştuğunu söyler.

ID

EGO

SUPEREGO

 

ID

ID tüm ihtiyaç ve arzularımız, derin duygularımız, dürtülerimizdir.

Vedik Astroloji de Ay ID nin simgesi. Tüm dürtüsel boyutumuz, en derin duygularımız. Tüm duygusal veya fiziksel ihtiyaçlarımız ve arzularımız. Fantazilerimiz. Yani bilinçdıışı zihin. Jungun gölge tarafımız (shadow) diye tanımladığı ruhsal boyut.

Freuda göre ID iki temel dürtü üzerine kurulu  Cinsel dürtüler ve saldırganlık dürtüleri

ID nin akılcı ve mantıklı bir tarafı yoktur. Tamamen içgüdüsel dürtüseldir. Küçük bir çocuk gibi ister. İstediğini verirsen hoşnut olur. Bazen istekleri toplumsal normlara ters düşebilir. Etrafla çatışmaya girmemek ve onay görmek için onun sesini sürekli duymazdan gelip vermezsen anksiyete oluşur. İç dünyasından kopuk yaşayanlar sadece toplumun ailesinin beklentilerini karşılamaya odaklanıp kendine yabancılaşanlar, aşırı verici aşırı fedakar davrananlar zamanla anksiyeteye veya depresyona düşer. Aradaki bu hassas dengeyi kurmak tamamen ustalık işi. Egonun ustalığı.

Hele ki Şeytani ID ile uğraşmak hiç de kolay değil. 

Ay tüm malefikler ( rahu/ ketu/satürn/mars) tarafından kuşatılmışsa, görünüm alıyorsa, ve karanlık ay ise,  merkür (bilinçli akıl) de zararlı etkiler alıyorsa, asendant ve lordu ( kişilik/ sosyal kimlik/ persona/ ego) güçlü değilse, kişi şeytani duyguların ablukası altında karanlık bir dünya yaratır. Akıl yoluyla da hakikati kavrayamaz. Yanlış yollara sapar. Ego güçlüyse, içindeki fırtınaları dindirmenin ve sosyal hayata adapte olmanın güzel bir hayat kurmanın bir yolunu bulur. Ama zihindeki sesler susmaz. Kontrol etmek başka, huzur başka.  Jüpiter ve 9. ev çareler getirir. Harita bir bütün. Mutlaka bir yerlerden bir çıkış yolu bulunabilir. İyi olan potansiyele odaklanarak ışık bir yerlerden doğar.

EGO

Ego ıd yi mantık çerçevesine oturtarak hareket etmesini sağlayan ruh parçası. Dış dünyayla adaptasyonu sağlamakla ilgilidir.  Vedik Astrolojide yükselen burç ve yöneticisi kişiliği, egoyu, benliği oluşturur. Maskemizdir.

ID’yi ata benzetirsek, EGO atın binicisidir. Yarışta Attan en iyi performansı almaya çalışır.

Bilinçdışı arzu ve isteklerle, toplumsal varoluş arasında köprü vazifesi görmeye çalışır. Çevreyle sağlıklı ilişkiler kurmak egonun mantık çerçevesnde davranması sayesinde sürdürülebilir. Toplumsal talepler ve beklentilerle karşılaşır. Başarı, İnsanlar tarafından beğenilme sevilme, onay alma ve takdir görme ihtiyacındadır. Ailesine çevresine yaşadığı topluma karşı sorumlulukları vardır. Ama bu görev ve sorumluluklar çoğu zaman iç dünyanın talepleriyle çatışır. Ağır gelir. İç dünyasında Baskı hisseder. Egonun kendine karşı da görevi vardır.  İç dünyanın hoşnutluğunu ve mutluluğunu sağlamak. Bu ise zaman zaman insanı çevresiyle çatışmaya götürür. Bu dengeyi ( iç dünya-dış dünya dengesi) sağlamak sağlam bir ego gerektirir.
Ustalaşmış persona yani vedik astrolojideki temsili ile Asendant ve yöneticisi gezegen, bu işi iyi yürütür. Asendant toplum karşısında takındığımız MASKE’ dir.

Bazı insanlarda bu maske dar gelir. Ruha uyum sağlamaz. Mutluluk sağlayacak şekilde gelişmemiştir. Bu vedik astroloji haritalarında zihin ve bilinçdışının temsilcisi AY ile ASENDANT arasındaki irtibatsızlıktan kaynaklanır. Ay, 6/8/12. evlerde yerleşmişse. Maske ruha uymaz. Dışarıya kendini sağlıklı şekilde yansıtamayacaktır. Hele ay malefiklerden görünüm alıyorsa  “ yazık olmuştur o zihne”.

SÜPEREGO

İnsanın ahlaklı ve vicdanlı davranmasını emreden ruh parçasıdır. Toplumsal dini vicdani ahlaki tüm değerleridir.  

FREUDUN superegosu ahlaki ilkeler dini ve sosyal değerler, vicdandır. Vicdan ceza/ödül sistemiyle çalışır. Yanlış yaptığında suçluluk duyguları benliği kaplar.

Ego ID ve süper ego arasındaki arabulucudur.

Superego’ nun Vedik Astrolojideki yansımaları için Jüpiter (dharma gezegeni) , 5.,9. evlere ( dharma evleri) ve Satürn’e ( Karma gezegeni) bakılır. Satürn sistemde düzeni sağlar, herşeye ölçü getirir, kurallar koyar. Kişisel-toplumsal-evrensel kanunlar, doğal yasa, sorumluluklar, prensiplerdir. İyi bir satürn sağlam değerler yaratır. Durması gereken yeri, sınırlarını iyi bilir. Satürn döngülerinde kişi karmasıyla yüzleşir.

Jüpiter ahlaki değerler, adalet, hukuk, erdem, hakikat, dini, felsefi, ruhsal bilgileri, maneviyatı temsil eder. 

9. ev de bu konuları yönetir. 9.evdeki olumlu yerleşimler, 9.ev lordunun ve jüpiterin iyi konumda yerleşmesi, bunların kötücül gezegenlerden görünüm almaması, asendant lordunun bunlarla yaptığı güzel yogalar, hele ki dharma evlerindeki rajayogalar, güçlü Süperego yaratır ve neticede iyi ahlaklı, vicdanlı, doğru yoldan sapmayan kişilik yapısını oluşturur. 

Superego, ego üzerinde söz sahibidir.

Sürekli eleştirilerek, kusur bulunarak büyütülen, kınanan, koşulsuz sevilmeyen, onaylanmayan çocuklar ilerde yetişkin olduklarında, çok katı bir süperego geliştirirler ve bu nefes aldırmaz. Kendini bir türlü beğenmeyen, onaylamayan, işlerinde kusur arayan, kendini eksik yetersiz gören, özgüveni düşük kişilerdir. Egoyu baskı altına alır, duygusal ihtiyaçları görmezden gelir ve iç dünyasına yabancı, kendine yabancı olur. Bilinçdışını, duygularını (Ay) hiçe sayıp, bir kenara fırlatıp atmanın faturası ağır olur.

Dış dünya ve iç dünya arasındaki dengeyi sağlayabilmek çok da kolay değil. O yüzden sağlam bir ego ( lagna- persona) mutluluğun anahtarıdır.

Ahlaki çöküntü içindeyse ego başıboş kalır.

10.ev karma evi. Hayatı kuran ev. Burda iyi veya kötü karma yaratırız.
9.evden esen rüzgar 10.evde hayata dönüp izler bırakıyor. Aktivasyon evi. Yaptığımız iyisiyle kötüsüyle tüm işler. Suç mu işliyoruz. Hayır mı işliyoruz? Hepsi burada yazılı. 10.evde hayata akıyoruz. 9.evin ahlakı ya da ahlaksızlığı 10.evde şekilleniyor. 9.iyiyse 10.ev bozuksa insan bilmeden istemeden bazı kötü işlere karışabiliyor ama suçluluk duyguları peşini bırakmıyor ve hatasından dönüyor.

9.kötü 10.ev iyiyse insanlara yaranmak için çıkarı için iyi işler yapıyor gibi gözükse de altında iyi niyet yatmaz. 

Hem 9. ev hem 10.ev ışıksızsa, Jüpiter de zayıf, hasar görmüşse bunlar; katiller hırsızlar, dolandırıcılar, teröristler, karanlık şahsiyetler. Kişisel menfaatleri için her yol mübah olanlar. Ezip geçenler. Zalimler.

Hayatın kendi içinde bir dengesi var. Karma felsefesine göre bunlar, yarattığı kötü karmayla günü geldiğinde yüzleşir, bedel öderler. Farklı açıdan bakarsak, içerde yatan şeytanlarını hayat karşılarına çıkartır.

Gül Oğuz Öztuğ

25.6.2021